Taze Arı Poleni Nasıl Tüketilmeli ve Nasıl Saklanmalı? yazısı ilk önce Arbee üzerinde ortaya çıktı.
]]>Arı poleni Dünya üzerinde bilinen “Tek Tam Gıda’dır. Polenin içeriğinde A, B,C,D,E vitamin grupları, fosfor, bakır, manganez, demir, magnezyum, çinko ve kalsiyum mineralleri bulunmaktadır. Ortalama bir polende; 28 çeşit vitamin, 14 yağ asidi ve 11 karbonhidrat vardır. Günde 1 tatlı kaşığı polen tüketmek günlük D vitamini ihtiyacımızın tamamını karşılamamızı sağlar.
Polen, çocukların gelişimine katkı sağlar. Kansızlık tedavisinde kullanılan en doğal besindir. Saçın, tırnakların ve cildin korunmasını sağlar. Yorgunluğun ve bitkinliğin azalmasına yardımcı olur.
Kovana taşınan polenler, polen tuzakları ile kovanın altındaki tepsiye toplanır. Bu şekilde toplanmış polen en taze halindedir. Taze polen yumuşaktır, herhangi bir sıvıyla temasında eriyen bir yapıya sahiptir. Taze polene raf ömrünü uzatmak amacıyla kurutma işlemi yapılabilir; fakat bu şekilde besin değerleri azalır, yapısı sertleşir ve tüketmesi zorlaşır. Taze polen derin dondurucuda saklanmalıdır. Bu saklama koşuluyla uzun süre saklanabilir.
Taze Arı Poleni Nasıl Tüketilmeli ve Nasıl Saklanmalı? yazısı ilk önce Arbee üzerinde ortaya çıktı.
]]>Propolis Nedir? Faydaları Nelerdir? yazısı ilk önce Arbee üzerinde ortaya çıktı.
]]>Propolis, arıların ağaçlardan ve bitkilerden topladıkları reçinemsi maddedir. Arılar propolisi kovanlarını ve kendilerini dezenfekte etmek, mikropları yok etmek için kullanırlar. Petek gözlerini bal, polen, arı sütü ile doldurmadan veya yavru atmadan önce propolis ile temizlerler. Böylece arı ürünleri kovanda bozulmadan durabilir.
Propolisin kovandaki etkisini insan vücudunda da gösterir. Propolis doğadaki en büyük antioksidandır. Bağışıklık sistemimizi güçlendirerek vücudumuzu mikroplara karşı korur, hastalıklarla savaşmamızı kolaylaştırır. Üstelik toksik değildir ve vücuda gereksiz yere yük oluşturmaz.
Antibakteriyel ve iltihap önleyici (Antiinflamatuar) etkiye sahiptir. Bunun yanında çok güçlü bir dezenfektandır. Mantar enfeksiyonları, egzama ve sivilcelerin tedavisinde birçok faydalı etkisinden dolayı propolis kullanmaktadır. Vücutta bir iltihapla olduğunda; boğaz ağrısı, diş eti problemleri, mide, bağırsak veya idrar yollarında enfeksiyon olduğunda propolis tedaviye yardımcı olmaktadır. Propolis sağlıklı kolesterol seviyelerini destekleyip, kan basıncı seviyelerini düşürerek kalp damar sağılığına da katkıda bulunmaktadır. Cilt içinde birçok faydası bulunmaktadır.
Bir araştırmaya göre propolisin; kanserli hücrelerin çoğalmasını engellemede, hücrelerin kanserli olma olasılığını azaltmada, kanser hücrelerinin birbirine sinyal göndermesini engelleyen yolları bloke etmede olumlu etkileri bulunmaktadır.
Propolis ham haliyle içindeki reçine ve mumdan dolayı vücudumuzda sindirilemez. Alkol, zeytinyağı gibi çözücü maddeler içinde ekstrakte edildikten sonra tüketilebilir hale gelir. Böylece propolisin içindeki faydalı fenolik ve flavonoid bileşenler açığa çıkar. Teknopark bünyesinde özel olarak geliştirdiğimiz makinemiz sayesinde alkolde ekstrakte ettiğimiz propolisin içindeki alkolü geri alarak su bazlı ve alkolsüz propolisi elde ediyoruz. 4 yaşından büyük çocukların da güvenle kullanabileceği propolisi her gün mutlaka tüketin!
Propolis Nedir? Faydaları Nelerdir? yazısı ilk önce Arbee üzerinde ortaya çıktı.
]]>Faydalarına İnanamayacağınız En Doğal Arı Ürünleri: Apilarnil ve Ana Arı Larvası. yazısı ilk önce Arbee üzerinde ortaya çıktı.
]]>Apilarnil, erkek arı larvalarının olgunlaşmadan önceki 3-7 günlük larva dönemidir. Viskoz yapıda olan erkek arı larvası, krem rengi olup karakteristik bir yumurta kokusu taşımaktadır. Hem yumurta hem de larva gövdesinde bulunan besleyici bileşiklerin toplamından dolayı yüksek biyolojik aktiviteye sahiptir. Apilarnil arı larvasının temel yapıtaşı olan bütün esansiyel aminoasitleri içermesinden dolayı “tam gıda” olarak değerlendirilmektedir. Yapısında su (%65-75), proteinler (%9-12), karbonhidratlar (% 6-12), yağ asitleri ve lipitler (% 3.5-8) K, Na, Ca, Mg mineralleri (% 1-1.5), amino asitler (treonin, lösin, izolösin, metionin) ve ayrıca testosteron, prolaktin, progesteron ve östradiol gibi cinsiyet hormonları bulunmaktadır.
Rumen arıcı Nicolae Iliesiu 30 yıl önce ördeklere kesilmiş şişkin petek gözlü balmumlarını yemeleri için vermişti. Bunları yiyen ördeklerin diğerlerine göre daha hızlı büyüdüğünü fark etti. Bu gözlemi takiben, deneyi tekrarladı. Erkek arı larvası yiyen civcivlerin kontrol grubuna göre daha hızlı büyüdüğü sonucundan emin oldu. Apilarnil” adı da bu Rumen bilim insanı tarafından türetilmiştir. Iliescu, Latince’den arı anlamındaki “Api”, larvanın kısaltması olan “lar” ve kendi adının baş harflerinden oluşan “nil” kısatmalarını kullanmıştır.
5-7 gün arasındaki erkek arı larvaları 250-300 mg ağırlığa sahiptir, vücudu ana elementleri içerir ve tüm vücudundaki programlar tamamlanır. Bu aşama sperm üretme potansiyeli en yüksek olduğu evredir. Aynı zamanda larvaların besleyici materyal rezervleri bu yaşta en yüksek seviyededir. Erkek arıda 3.6-12 milyon sperm hücresi üretilir. Erkek arıların tek işlevi kraliçe arıyı döllemektir. Kraliçe arıyı dölleyen erkek arılar ölür.
Yapılan üniversite çalışmalarında apilarnilin sperm sayısına ve kalitesine katkı sağladığı kanıtlanmıştır. Testosteron eksikliği tedavilerinde destekleyici olarak kullanılmaktadır. Yoğun katabolik etkisi ile güçlü bir enerji vericidir. Çocukların gençlerin gelişimini destekler.
Yüksek protein içeriği sayesinde sporcular tarafından besin takviyesi olarak kullanıldığında kas kütlesinde artış gözlenmiştir. Vücutta dayanıklılığı artırmaktadır.
Ana arı larvası kovanın kraliçe arısıdır ve her kovanda bir tane bulunur. İşçi arılar aralarından bir tane arıyı kendilerine kraliçe olarak seçerler ve onu özel olarak arı sütü beslemeyle başlarlar. Kraliçe arı tüm hayatı boyunca arı sütü ile beslenen tek arı cinsidir. Bu nedenle arı sütü üreticileri tarafından üretilmektedir. Her bir ana arı gözünde bir adet ana arı larvası ve altında arı sütü bulunmaktadır. Üreticiler önce larvaları toplarlar sonra da arı sütlerini toplayarak üretimlerini yapmaktadırlar.
Ana arı larvaları aynı erkek arı larvaları su (%65-75), proteinler (%9-12), karbonhidratlar (% 6-12), yağ asitleri ve lipitler (% 3.5-8) K, Na, Ca, Mg mineralleri (% 1-1.5), amino asitler (treonin, lösin, izolösin, metionin) içermektedir. Ana arı larvaları, oldukça değerli besin madde komponentleri barındırmaları nedeniyle vücuda enerji verme, hücre yenileme, üreme fizyolojisini düzenleme, nörodejeneratif rahatsızlıkların tedavisi gibi çeşitli sağlık problemlerinin çözümünde tıbbi tedaviyi tamamlayıcı rol üstlenmektedir.
Ana arı larvaları menopoz dönemindeki uykusuzluk, stres, bunalma gibi etkileri oldukça azaltmaktadır. Östrojen hormonunu dengeleyen özelliğe sahiptir.
Peki gelelim bu ürünlerin bu zamana kadar yaygın olmamasının sebebine…
Arı larvaları yüksek miktarda su içeren ürünlerdir. Hasat edildikten sonra doğrudan derin dondurucuya girmediği takdirde hemen bozulurlar. Çok uzun yıllardır Asya, Orta ve Güney Afrika, Tayland, Çin gibi ülkelerde ham halde tüketilmektedir. Fakat bu şekilde tüketmek ve saklamak zordur. Bunun için bu ürünlerin liyofilize edilmesi yani dondurarak kurutulması gerekmektedir. Bu şekilde besin değerleri korunarak içlerindeki su alınmış olur.
Bu zamana kadar ülkemizde bu arı ürünlerini liyofilize edecek bir makine bulunmamaktaydı. Apilarnil üzerine yıllardır çalışmalar yapan bir üniversite hocası sayesinde bu makineyi geliştirdik ve arı ürünlerini liyofilize etmeyi başardık. Bu şekilde bu değerlendirilmeyen arı ürünleri tüketilebilir ve saklanabilir hale geldi.
İnsan sağlığının korunması ve hastalıkların tedavisinde destek sağlaması amacıyla bu doğal ürünlerin kaliteli ve sürdürülebilir arıcılık içerisinde üretilebilmesi, apiterapötik etkilerinin klinik bilimsel araştırmalarla belirlenerek kullanımının yaygınlaştırılması gereklidir. Ana ve erkek arı larvası üretimi, arıcıların bal dışında yeni arı ürünleri üretimine yönelerek, üretim döneminde oluşabilecek riski azaltmasına ve düzenli yüksek gelir elde etmesine olanak sağlayacaktır.
Faydalarına İnanamayacağınız En Doğal Arı Ürünleri: Apilarnil ve Ana Arı Larvası. yazısı ilk önce Arbee üzerinde ortaya çıktı.
]]>En Sağlıklı Kurutma Yöntemi: Liyofilize. yazısı ilk önce Arbee üzerinde ortaya çıktı.
]]>Granül kahveler, atıştırmalık kuru meyveler, hazır çorba içindeki kuru sebze ve meyveler liyofilize tekniği ile üretilmiş gıdalardır. Liyofilizasyon yüksek vakum altında, ürünün besin değerlerini koruyarak en sağlıklı kurutma yöntemidir.
Düşük sıcaklıklarda ve yüksek vakum altında gerçekleşen bir uygulama olduğu için, ürünün moleküler ve fiziksel yapısına zarar vermeden dehidrasyonu sağlayan bir kurutma tekniğidir. Liyofilizasyon işlemi, Liyofilizatör / Freeze Dryer adı verilen cihazlarda gerçekleştirilir. Değerli ve termal hassasiyeti yüksek ürünlerde tercih edilen bir yöntemdir.
Liyofilizasyon;
En Sağlıklı Kurutma Yöntemi: Liyofilize. yazısı ilk önce Arbee üzerinde ortaya çıktı.
]]>Balda Ekşime Durumu: Balın Fermente Olmaması İçin Ne Yapmalıyız? yazısı ilk önce Arbee üzerinde ortaya çıktı.
]]>Fermantasyon, balda doğal olarak bulunan mayaların balın içerisindeki şekerden beslenerek çoğalması halinde gerçekleşiyor. Bu mayaların beslenmesi de balın su oranın artması ile mümkün oluyor. Nem oranı yüzde 17’nin altındaki ballarda fermantasyon ihtimali olmamakla birlikte, yüzde 20 ve daha fazla nem içeren ballarda ekşime meydana gelebiliyor.
Baldaki nem oranı nasıl artar?
Bu nedenle balınızın içine su oranı yüksek hiçbir ürün koymamanızı tavsiye ediyoruz. Bal karışımları yaparken bal içine arı sütü, propolis gibi yüksek nem oranlı ürünler koymak aslında balın fermente olmasına sebep oluyor. Bu nedenle bal karışımlarına sadece liyofilize ürünler konulması gerekir. Liyofilize, özel bir makine ile ürünün besin değerlerini koruyarak içinden sadece suyunun alındığı en sağlıklı kurutma yöntemidir.
Arbee olarak Türkiye’de arı ürünlerini liyofilize eden ilk ve tek liyofilize makinesini geliştirdik. Balın içine katılması en uygun arı sütü, propolis, apilarnil ve ana arı larvası üretimini yaparak sizlere sunuyoruz.
Balda Ekşime Durumu: Balın Fermente Olmaması İçin Ne Yapmalıyız? yazısı ilk önce Arbee üzerinde ortaya çıktı.
]]>Bal Şekerlenir mi? Balı Nasıl Saklamalıyız? yazısı ilk önce Arbee üzerinde ortaya çıktı.
]]>Balın kristalleşmesi tamamen doğal bir fiziki değişimdir ve bu değişim balın bozulduğunu veya besin değerlerini kaybettiğini göstermez. Dileyen balını kristal hali ile de tüketebilir çünkü hiçbir sakıncası yok 😊
Balı eski haline haline döndürmek de oldukça basittir. Maksimum 45° C’ye kadar ısıttığınız suyun içerisinde bal kavanozunu ağzı kapalı bir şekilde beklettiğinizde balın kristal görüntüsünün giderek eski kıvamına kavuştuğunu görebilirsiniz.
Bal Şekerlenir mi? Balı Nasıl Saklamalıyız? yazısı ilk önce Arbee üzerinde ortaya çıktı.
]]>Apiterapötik Özellikli İnovatif Arı Zehri Üretimi ve Pazarlama Modeli Geliştirilmesi yazısı ilk önce Arbee üzerinde ortaya çıktı.
]]>Yapılan araştırmalar ve arıcılarla görüşmeler sonucunda artık sadece bal ve polen üretmenin arıcıyı ticari olarak tatmin etmediği ve arıcının arı zehri üretmek istediği görülmüştür. Dünya piyasasında 1g arı zehirinin fiyatı 50-100 dolar arasında değişim göstermektedir. Katma değeri oldukça yüksek olan ve son dönemde trend haline gelen arı zehri üretimine yönelmek arıcı için büyük avantaj sağlayacaktır. Düzce ve Ege Üniversitesileri tarafından geçtiğimiz yıllarda arıcılara arı zehri üretimi ile ilgili eğitimler verilmiş ve bu alana teşvik artırılmıştır. Aynı zamanda Tarım ve Orman Bakanlığınca arı zehri üretimine devlet desteği getirilmeye hazırlanmaktadır.
TÜBİTAK tarafından desteklenen projemiz sayesinde, arı zehrini yüksek kalitede üretmeyi sağlayarak arıcı için yeni bir gelir kapısı oluşturacağız ve anadolu arımızın yüksek mellitin oranlı ve yüksek verimli arı zehrini dünyaya duyuracağız. Topladığımız arı zehirlerini flakon şişelerde enjekte edilebilir hale getirip dünya piyasasına sunmaya hazırlanıyoruz.
Apiterapötik Özellikli İnovatif Arı Zehri Üretimi ve Pazarlama Modeli Geliştirilmesi yazısı ilk önce Arbee üzerinde ortaya çıktı.
]]>